Bir hafiflik ama illa tüy gibi değil. İşini iyi yapmış olmanın iç hafifliği. Yorgunluktan sonra gelen o hafiflik.
Ya da sessiz sakin bir bahçenin dinginliği… Ama dışarıdan gelen gürültülere açık bir bahçenin.
Temiz hava insanın içini biraz yakar ya, o temizlik. Ama kirli havaya döneceğini de bilerek ve dönmeyi isteyerek.
Benim için birkaç güzel şey giriyor bu tarifin içine; biri Kevin Johansen’in müziği. Arjantinli bir anne ile Amerikan babanın müzisyen oğlu. İki dile, iki kültüre hakim. Gezmiş, dolaşmış; artık Buenos Aires’ten yayın yapıyor. Uzaklardaki bir arkadaşım, kardeşim, abim gibi seviyorum onu. Tesadüfen bulup dinlemiştim yıllar önce; o gün bugün hayatımda. Bizde pek tanınmıyor. Tanınmasın, benim için ziyanı yok.
Siz yine de tanışın onunla.
PS: Bu video 18 yıl öncesinden. Şimdi biraz daha değişti, büyüdü ama ben ilk Daisy'le tanımıştım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?