Bu blogda şehir tartışmaları iyiden iyiye yer alır oldu. Nasıl olmasın? Ben zaten şehirden konuşmayı seviyorum, şehircilik artık hepten siyasi bir alan, sonuçta her gün yeni bir vaka... İşte son örneği…
Ankara Belediye Meclisi, ABD’nin Suriye’de YPG’yle yakın ilişkilerine tepki olarak, ABD büyükelçiliğinin bulunduğu Nevzat Tandoğan Caddesi’ni ‘Zeytin Dalı Caddesi’ olarak değiştirecekmiş. Diplomatik kriz için yeni bir açılım ama bize has bir durum değil.
Washington Belediye Meclisi de daha dün, şehirdeki Rusya Büyükelçiliği’nin üzerinde bulunduğu Wisconsin Bulvarı’nın tam da sefarete ev sahipliği yapan bölümünü ‘Boris Nemtsov Meydanı’ yapan değişiklik teklifini onayladı. Putin muhalifi, siyasetçi Nemtsov, iki sene önce Kremlin yakınlarında suikast sonucu öldürülmüştü. Gerekçe şöyle: İsmi ve hatırası Moskova’dan kazınmak istiyormuş, ABD de buna karşıymış. Bu durum Washingtonlular’ı ne kadar ilgilendiriyor, kimse sormamış tabii. Sonuçta yüksek devlet menfaatleri…
Rusya’nın cevabı ne olacak? Moskova’daki ABD büyükelçiliğinin üzerinde durduğu caddenin ismi değişir mi? İlk girişim geldi bile. Milliyetçi bir parti olan Liberal Demokrat Parti milletvekili Mikhail Degtyarev, caddenin değilse de caddeye bağlı olan çıkmaz sokağın ismini değiştirmeyi teklif etti: ‘Kuzey Amerika Çıkmazı’. Şu kadar lafı yazmamın sebebi de öne sürdüğü gerekçe. Şöyle diyor milletvekili Degtyarev:
“Moskova kadim bir şehirdir; ergen kompleksli Washington’a benzemez. Bu yüzden biz caddelerin hatta ara sokakların ismini gelip geçici siyasi hırslar ve tartışmalar yüzünden değiştirmeyiz. Ama halihazırda adı olmayan o çıkmaza bir isim verebiliriz.”
Makul bir gerekçe. Bir yandan da şunu soruyorum, beğenelim ya da beğenmeyelim, şehirlerin hafızaları tüm bu gelip geçici siyasi hırslardan veya döneme damga vurmuş olaylardan da oluşmuyor mu?