Saniyeler sonra yan yana geçerken kendimi tutamayıp adama baktım. O da bana baktı. Gün ortasında, demir maskeli adamla, atının üstünde bir şövalyeyle karşılaşmak gibi bir his. Benim yüzümde ne de olsa bir ufak şaşkınlık ifadesi vardı; adam bunu herhalde görmüştür. Ben onun ifadesini göremedim. Dedim ya, cam… Arabalara çekilen bantlar gibi, koyu bir engel. Ürpertici, tedirgin edici.
A. da daha önce böyle bir maske görmemiş. Ya da böyle bir gözlük… Ya da her ikisi birden. Düşündük: Pandemiye özel mi acaba? Bir tür kask olabilir mi? Ben biraz uçtum: Robocop’unki gibi bir donanım bu, camın gerisinde bir ekran vardır kesin. Adam biraz önce belki beni bir hedefe oturtmuştu. Sonra da ateş etmeye üşenmişti belki. Neyse ki…
Bu soruları sormak için bir sene gecikmişim.
İnternette “tüm yüz gözlük” “ayna” vs. gibi anahtar sözcüklerle arayınca buldum. Bu bir güneş gözlüğü. Fonksiyonu, eh işte, güneşten korumak. Sadece gözleri değil bütün yüzü koruyor. Bulduğum ürünler bir sene önce piyasaya çıkmıştı. Belki evveli de vardır.
Kafamda kurduğum gibi çıkmadı ama. Hayal kırıklığı…
Bir şövalyeyle karşılaşmak gibi değil. Gizemli değil. Beleşten tedirgin ediyor.
İnsanları saklıyor.