berhan şimşek vasatı
Geçen akşam İstiklal Caddesi’nden Taksim’e çıkarken, Fransız Konsolosluğu civarında CHP çadırını gördüm. Partili gençler, bir yandan bangır bangır müzik çalıyor, bir yandan da “anayasa değişikliklerine hayır” broşürü dağıtıyordu.
Yıllardır alıştık; İstiklâl’de cadde boyu, birbirine karışınca ölümcül bir etki bırakan şarkılar bağrılıyor, ama o akşam, karışımdaki en kuvvetli zehir CHP çadırından dışarıya salındı. Çalan, partinin seçim şarkılarından biriydi. Hani o olmamış, yapış yapış, 'ne desek gider' diye yazılan “özgün müzik” parçaları var ya… İşte onlardan biri. Çadırın önünden geçerken Ağustos ayında boğazlı kazakla dolaşıyormuş gibi hissettim.
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra CHP, halka inme çalışmalarına hız verdi. Ama sanırım bugünden 20 yıl önce yaşamış bir halka inmeyi deniyor. Bu şarkıların son kullanma tarihi –çok şükür- 1990’ların başında geçmişti. Bu bile partiyi durduramıyor, seçim otobüslerinden Onur Akın güzellemelerini dayatıyorlar.
CHP’nin müzik kulağı yok. Kongredeki o coşkulu atmosferde pek fark edilmemişti ama Kılıçdaroğlu salona girdiğinde ve kürsüden muzafferane indiğinde etrafı inleten Onur Akın imzalı o şarkı (Hani “Kılıçdar, Kılıçdar, Kılıçdaroğlu; hem temiz hem dürüst bir insanoğlu” diye gideni) alenen kötü ve eski modaydı. Koca partinin başka şıkkı yok mu?
Belki de yoktur. Üzerime yapıştığını düşündüğüm boğazlı kazak, sanırım partinin İstanbul il başkanı Berhan Şimşek’e ait. CHP’nin müziği de Onur Akın’dan ziyade “Berhan Şimşek vasatı.” Hem sanatsal hem siyasi açıdan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?