koala diplomasisi

Daha iyi bir fotoğraf düşünülemez: Kucağınızda dünyanın en tatlı hayvanı, yüzünüz gülüyor, en saf haliyle PR… Koala diplomasisi…

Batılılar bilir böyle işleri, Avustralya’nın Brisbane şehrinde toplanan G20 liderlerinin kucağına birer koala verdiler, şenlik başladı. Sevimsiz ekonomi-siyaset toplantısı karnavala döndü. 

Fotoğraflar uzun uzun baktırıyor gerçekten. Örneğin Putin’in hiç oynamayan yüz kaslarında hafif bir tebessüm belirmiş; Obama zaten ‘Koala bizim işimiz’ havasında; Dilma Rousseff “Ben yağmur ormanından geliyorum kardeşim, koala neymiş” deyip idareten tutuyor gibi… Alman Merkel, uzaktan uzaktan seviyor, kare vermemiş. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, “Abi ben hiç sevmem öyle hayvanlı mayvanlı” diyerek çıkmış işin içinden, “Nerede yetiştiriyorsunuz bunları” pozunda Avustralya Başbakanı Tony Abbott’tan bilgi alıyor. 




Bir de devlet başkanları eşlerinin milli park gezisi var. Belli ki daha şenlikli geçmiş o. Sare Davutoğlu güzel kucaklamış ama eldivenle koala tutmak fazla kibar kaçmış. Singapur başbakanının eşi Lee Hsien Loong şefkatli, annesi gibi koalanın. Çin başkanının eşi Peng Liyuan havalı. Ama ben İtalyan başbakanının karısı Agnese Landini’ye bayıldım; “Elbisem kolsuz” demeden kucaklamış sivri tırnaklı yavruyu. 

Cesaret puanıysa Avustralyalı başbakan eşi Margaret Abbott’a gelsin. Koala kolay, herkes boynuna o yılanı dolayamaz… Abbott dolamış.  





Gevezelik yeter, biraz işin ‘nasıl’ına bakalım. Queensland eyaletinin koalaları arada bir böyle diplomasi işlerinde de kullanılmak üzere yetiştiriliyorlar. Yoksa, öyle kolay kolay insanın kucağında duracak bir hayvan değilmiş. Ver ağacı, sarılsın saatlerce ama insan dediğin koalanın doğasına aykırı. 

Eğitimciler anlatıyor; bu iş için eğitilen yavruları günde 10 dakika kucaklayıp gezdiriyorlar; yetişkinleriyse yarım saat. Üç gün sonunda bir gün tatil yapıyor koala. Ağaca sarılıp uyumaktan ibaret günlük rutinine dönüyor. 

Dünya liderleri aldırdı mı bilmem ama koala eğitmenlerinin kucak heveslilerine bir tavsiyesi var: Bir koala tutarken hareketsiz durun. Bir ağaç olduğunuzu farz edin. Alttan kucaklayın ki, düşmeyeceklerinden emin olsunlar, sonra onlar da sizi kucaklar.”

Ağaç olmayı önermek güzel. Tabii bazılarına zor gelebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...