ben geldim gidiyorum

İstanbul'daki mahalleden, eskilerden... 

Mahallede, küçücük bir dükkânı olan yaşlı bir adam var. Dükkânında simitler, poğaçalar, bazen de ufak kurabiyeler pişiriyor. Sabahları satabildiği kadarını satıyor, öğleden sonra da kalanları sepetine doldurup sokaklarda dolaşmaya başlıyor.

Dolaşırken, sadece,

-Ben geldim, gidiyorum!

diye bağırıyor. Başka da hiçbir şey söylemiyor. Sesini tanıyanlar, ellerinde bozuk paralarla uzanıyor pencere ve balkonlardan. Onları görünce duruyor, sepetini karıştırmaya başlıyor.

2 yorum:

Sen ne dersin?

çok uzakta bir ülke

Lefter'den fragmanlar izledim. Sevdiğim bir konu, merak ettiğim bir figür, filmi de kesin izlerim. Ama filmin iyi kötü olmasından bağıms...