tuhaf günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tuhaf günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

tuhaf günler vol. 2

Tuhaf Günler'de ayın başından iki günün hasatı. Milliyet ve Habertürk'ten. Obama yüzünden işinden olan gazeteci bizim için çok tuhaf değil tabii. Tuhaf bulamadığımız için koydum. 

Milliyet 2 Ağustos

Habertürk 3 Ağustos

Habertürk 3 Ağustos

Milliyet 2 Ağustos

Miliyet 3 Ağustos

Miliyet 2 Ağustos
Habertürk 3 Ağustos

Bir önceki Tuhaf Günler için buraya: Tuhaf Günler Vol. 1

zaman: Hiç yorum yok:
Etiketler:

tuhaf günler

Aşağıdakiler memleket basınında gördüğüm, bana tuhaf gelen hikâyeler.  Tam tarihleri not etmeyi unutmuşum ama son on günden diyebilirim. Özellikle ilk baştaki Gökçer Tahincioğlu haberi muazzam. 


                                                                       Milliyet


                                                                         Hürriyet

                                                                       Habertürk


                                                                           Hürriyet



                                                                         Milliyet
Habertürk 

Miliyet

zaman: Hiç yorum yok:
Etiketler:
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...

  • sen tüm göklerdeki yıldızların ilki
    Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
  • sonsuz güzelleşecek dünya
    Biz Bağışladığın özgürlüğe  yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman  senin verdiğin umudu ...
  • mesafe için
    "(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
  • bir homeros'un yoksa
    Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
  • işleri hatırlamak
    İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
  • kim yaptı bu yolu?
    Javaplein'deki kütüphaneye geldim.  Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
  • zamanım yok
    O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...