Bazı insanları hayatta geç buluyorsunuz. Bazı düşünürleri, sanatçıları, yazarları da…
Üretken tarihçi, yazar Theodore Zeldin ile çok geç tanıştım. Ama onu okudukça uzun süredir tanıdığımı hissediyorum. Benimle benzer kumaştan kesildiğini… (Bu biraz iddialı bir tanım oldu ama bu tanımlama biçimine Zeldin’in itiraz etmeyeceğini tahmin ediyorum).
Wikipedia sayfasının henüz girişinde şunlar yazıyor:
Theodore Zeldin (22 Ağustos 1933 doğumlu). Oxford’lu alim ve düşünür. Kitapları üç soruya cevap aramaktadır: Bir kişi her gününü ve yılını daha ilham verici yollarla geçirmek için nerelere bakmalıdır? Mutluluk, refah, inanç, aşk, teknoloji ve terapinin ötesinde, hangi ihtiraslar henüz gün yüzüne çıkmamıştır? Bağımsız zihinlere sahip bireyler, kendini farklı ya da tecrit edilmiş hissedenler ve uyumsuzlar için ne tür roller bulunur?
Zeldin, şüphesiz bu sorulardan ve cümlelerden fazlası.
Doyulmaz kitaplar yazmış Zeldin. Bizde “İnsanlığın Mahrem Tarihi” ve “Hayatın Gizli Hazları” basılmış. Ayrıntı’dan. Daha bir dolu kitabı var. Yıllarca üzerinde çalıştığı beş ciltlik “History of French Passions” var mesela. “Conversation” var. “The French” var.
Son eseri “Hayatın Gizli Hazları”. 2015 tarihli. Ben şu an onu okuyorum. Zeldin’e giriş kitabım.
Kitap, temelde insanın insana ihtiyacı olduğunu anlatıyor. Günümüzün en büyük macerasının insanları tanımak, onların hikâyelerini dinlemek olduğunu söylüyor. Bugün ancak böyle zenginleşebileceğimizden, kendimizi de dünyayı da ancak böyle keşfedebileceğimizden bahsediyor.
Daha girişte şunları söylüyor Zeldin:
“Farklı alanlardan fikirleri ve insanları bir araya getirmek, düşüncenin geliştiği ve keşiflerin yapıldığı en önemli yollar arasında sayılır. Birbirine benzemeyen bireyler arasında, uyuşmadığı aşikâr görüşler arasında, geçmişle gelecek arasında var olduğu bilinmeyen bağlar bulmak gizli hazlara giden yoldaki ilk adımlardandır. Dünyayı illa parlak ve kontrast renklerle değil, beklenmedik ortaklıkların sınırları bulandırmasıyla beraber sepya görmek de sağlıklıdır. (Çeviri benim; ben kitabı İngilizce’den okuyorum; Türkçe çevirisi eminim çok çok daha iyidir).”
“Birbirinizi bulun” diyor Zeldin. “Konuşun” diyor. “Anlatın” diyor. Bunları derken, insanlık tarihi nehrine sürekli dalıp çıkıyor ve Batı odaklı olmayan ilginç örnekler, anekdotlar çıkarıyor.
Haklı Zeldin. Birbirimizi arayalım. Bulalım.