ahtapot paul vs. yenal
Şu an insan psikolojisi üzerine deneylerle dolu bir kitap okuduğum için herhalde, gaza gelip dergide küçük bir soruşturma yaptım.
Soru şuydu:
“Farz edin ki futbol hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz Ama Pazar akşamki Dünya Kupası finalinde bahis oynamak istiyorsunuz. Hiçbir şey bilmediğiniz için tavsiyeye muhtaçsınız. Bu noktada ben size diyorum ki, ‘bugüne kadar altı maçtan üçünü tutturdum, futboldan da biraz anlarım, bence şu takıma para yatır.’ Ama bir başkası da çıkıp diyor ki, ‘Arkadaş, Almanya’daki Ahtapot Paul altı maçtan altısını da bilip tulum çıkardı, şimdi Yenal’ın tam aksini işaret ediyor. Paranı onun takımına yatır, sonra üzülme.’”
Bu soruya muhatap olan 21 Newsweek Türkiye çalışanının 15’i Paul’ü seçti. Altı kişi bana inandı (teşekkür ediyorum gençler, çok tatlısınız)
Bana değil insana inandılar tabii.
İster ahtapotçu ister insancı olsunlar, gerekçeleri neydi peki? İşte seçme parçalar:
Serhat (Gürpınar): Sonuna kadar ahtapot, bu işte bir iş var.
Selçuk (Tepeli): Kusura bakma Yenal, ahtapotun önünü kesmeyelim bu saatten sonra.
Murat (Yalnız): Tabii ki insan, yoksa kimden hesap soracağım tahmini çıkmazsa, Allah’ın tutuna tutuna yüzen ahtapotuyla mı hesaplaşayım (Paul’e bir gıcığı var herhalde)
Mustafa (Alkan): Abi sen de hiçbir şey bilememişsin ki.
Çağla (Kalafat): Ahtapot işi tesadüf. Sonuçta bir maymun da Shakespeare yazabilir. Esas istatistikler yalan.
Uzayıp gider… Tercihlerini ekonomik formüllerle ve istatistikle açıklayanlar da oldu; kadere inananlar, mistik açıklama arayanlar da vardı. Ahtapotun esasen tavada değerlendirilmesi gerektiğini söyleyenler de mevcut bu arada.
Ama 15’e 6 be abi. Sonuçta o bir ahtapot, ben insanım (çok acıklı geldi bu cümle şimdi.) Üç maçta yanıldıysam ne olmuş yani? Xavi, Robben, Casillas, Van Bommel falan hepsini biliyorum; eski maçlar hep hatırımda…
Diyorum da, benim oyum da ahtapota gitti şaka maka. Doğru dürüst bir gerekçem de yok! Öyle diyorsa bir bildiği vardır! Ama Ahtapot Paul İspanya’yı seçmiş, ben Hollandacı’yım. Gönlümle mantığım (ahtapot mantığı yani) ayrı şeyleri söylese de paramı yine de Hollanda’ya yatırırdım.
Burada bir şizofreni saklı, dedi Bahar. O kadarı olsun artık! Hollanda da kazansın ama.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
ben de saeni seçtim Yenalım.
YanıtlaSilAhtapotu kendi doğal ortamında görelim; hamsi mi istavrit mi felan seçsin o; o zaman inanırım bak...
sağol damlacım, ama yazık ahtapotun da bir yıllık ömrü kalmış zaten
YanıtlaSil