erdoğan'la kişisel gelişim
Partiler arada bir gaza gelip, şunu da yapalım, bundan da eksik kalmayalım diye kendilerine yeni yeni misyonlar yüklerler. Teşkilâtın en heveslilerine bu taze fikirler ihâle edilir; bir iki ay taslak, çerçeve, program derken uygulamaya bir türlü geçilemez. Sonra işler tavsar gider, sonra zaten seçim gelir. Seçim biter, yine gaza gelirler, fikirler havada uçuşur, birilerine ihâle edilir vs…
AK Parti’nin siyaset akademisi de böyle bir fikre benziyordu. Ama sebat ettiler, iki senedir derslere devam ediyorlar. “Siyaset yerel yönetimde başlar” sloganıyla başlattıkları derslere devam eden ilk kursiyerler sertifikalarını aldı. Genel hatlarıyla ekonomi, siyaset, belediyecilik vs. anlatıldığını tahmin ediyordum da geçen gün tutup derslerin içeriğine ilk defa baktım. Gerçekten öyleymiş. Ama fazlası da var! Erdoğan’ın partisi açıktan açığa Dale Carnegie’nin sularında yüzüyor. Hem de gayet özgüvenli bir şekilde. Hiç öyle boğulma korkuları yok.
“Yerel yönetimler” programından bir dersin içeriğine bakalım. Dersin ismi “Toplum önünde etkili konuşma.” İçeriği de şudur:
- İletişim nedir, araçları nelerdir ve bilgelik boyutuna nasıl ulaşılır?
- İletişimin dokuz özel boyutu. Kişilik tipleri çerçevesinde gelişen farklı yetenekler, farklı yaklaşımlar.
- İnsanlarla daha iyi ilişkiler geliştirmek ve daha sevilen insanlar olmak için neler yapmalıyız?
- Tüm iletişim tekniklerinin iki özel kaynağı. Bu iki kaynağın temelindeki muhteşem bilinç: ‘iletişim bilgeliği.’
- Kendimizle iletişim ve bunun dışa yansımaları.
- İnsanlara nasıl iş yaptırılabilir?
- İnsanlar nasıl eleştirilirlerse vazgeçerler?
- Sözlü saldırılara karşı koyabilme bilgisi.
- Unutulmaz izler bırakan insan olabilme becerisi.
Bu dersi takip edenlerin “aranan” insanlar haline geleceği bilgisi veriliyor. Ama umutlanmayın hemen, ilk program tamamlanmış, dersler bitmiş yani. Yine de şuna sevinebilirsiniz: Bilgelik boyutuna ulaşmış, iletişim tekniklerinin kaynağındaki muhteşem bilince sahip, insanlara iş yaptırmanın inceliklerini bilen, rakibini sadece eleştirerek düşüncelerinden caydıran, sözlü saldırılardan kati surette yaralanmadan çıkan ve siyaset dünyasında hakkıyla unutulmaz izler bırakacak yüzlerce yeni AK Partili aranızda dolaşıyor.
Peki derslere kim giriyor? En az bir tahminim var!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
eve dönmenin yolları
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
The Village from Pedro Sousa | visuals on Vimeo . Arkadaşlarım bir bir tatile gidiyor. Öyle tatil köyü, otel motel sevmiyorlar. Küçücük kö...
-
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bu piyano, bu ses, bu söz... Bir dünya. Fısıldaşın dalgalar. Pıçıldaşın lepeler...
-
Dağ başında bir bakkal dükkânı. Muz ve incir tezgâhlarının yakınında. Dışarısı kavruluyor, içeride klima serinliğinden burnunu çıkarmak iste...
-
Eski defterlerimden birine not almışım: Telefonun çalmıyorsa bil ki benim. Jimmy Buffett... Kimdir bu adam? Tamam havalı bir laf da, niye...
-
Ken Loach'un son filmi 'Old Oak'unu daha seyredemedim, gerçek anlamda son filmiymiş meğer. 87 yaşında. Kendisi açıklamış. Aslınd...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?