kürksüz venüs
Kadın tenisinin 2 numarası Venüs Williams, Roland Garros’ta fotoğrafları için tıklayınız gazetecilerine benzersiz bir malzeme verdi. Kısa elbisesinin altına hiçbir şey giymediği ilüzyonu yaratan iç çamaşırı –elbise de çamaşır da kendi dizaynı imiş, ilüzyon tanımı da kendisinin- herhalde toprak kortta deklanşöre basma rekoru kırdırmıştır.
Böyle cüretkâr bir kıyafete izin var mı? Kadınlar Tenis Birliği yönetmeliği oyuncuların esasen temiz ve düzgün kıyafetler giymesini önerip, eşofman, tişört, sweatshirt ve jean giymesini yasaklıyor. Ama turnuva yetkilileri Williams’ın kıyafeti konusunda dertli değil. Bu konuyu aralarında müzakere etmiş ve bir sorun yaratmayacağına karar vermişler.
Yasaklamak ne kelime, tabii ki destekliyorlar. Zaten şimdiye kadar kime “şunu giyme” dendi ki. Bana kalsa, örneğin 1980’lerdeki Andre Agassi’yi değil korta Paris’e sokmazdım.
2008’de Maria Sharapova smokin benzeri üstüyle çıktığı maçta onu mağlup eden Alla Kudryavtseva’nın dedikleri Agassi’ye karşı hislerimi de ifade ediyor: “Maria’yı yenmek keyif vericiydi. Neden mi? Çünkü kıyafetini beğenmedim.”
Birisi de Williams’a böyle diyebilecek mi?
New York Times’tan tenisin aykırı kıyafetleri fotoğraf galerisi şurada. Seksi fotoğrafları için tıklayınız demek kolay, esas bunu yapmak mesele.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?